Genel yetenek testleri, aday ya da çalışanların şekil algısını, görsel dikkat ve hafızasını, muhakeme yeteneğini, sayısal ve sözel kavrama becerilerini ölçen testlerdir. Genellikle işe alım süreçlerinde ve çalışanların değerlendirilmesi aşamasında şirketlerin insan kaynakları birimleri tarafından kullanılan bu testler, bazı yetenek ve becerilerin yanı sıra algıların potansiyelini ölçmektedir.
Genel yetenek testlerinin çok sayıda ve farklı içerikteki örnekleri olmakla birlikte işletmeler ve adaylar açısından işlevsel bir testin ortaya koyduğu sonuçlar, bilimsel temelde yetenek ve algı ölçümüne dayalı olmak zorundadır.
İNAKTİF, REAKTİF, PROAKTİF
Proaktivite, bir durumu ortaya koyma, etkileme veya kontrol etme amacıyla önceden belirlenmiş veya planlanmış eylemler anlamına gelmektedir. Genellikle sonuçları kestirme, analiz etme ve bu tahminlere göre hareket etme yeteneğini içerir.
Proaktif yaklaşım, bir olay ya da durum meydana geldikten sonra tepki vermek yerine, olası sonuçları önceden düşünmek ve bu sonuçları yönetmek için önlem almak demektir.
MOERS Genel Yetenek Testi’nde ise yetenek ve algıya yerleşik tutumla ilgili bir kriter daha eklenmiş ve kişinin olaylar ve durumlar karşısındaki yerleşik tutumunun inaktif mi, reaktif mi, proaktif mi olacağı mercek altına alınıp irdelenmiştir. Bu husus yetkinlik, yetenek ve algıdan daha farklı bir konu olmasına karşın bazı durumlarda kurum ve/veya çalışan açısından daha kritik sonuçlar doğurabilmektedir.
Kişinin yetkinlik ve yetenek bakımından gayet yeterli olduğunu düşünelim. Bu kişi olan bitene kayıtsız, uzaktan seyreden, teslimiyetçi bir tutumla işini yürütüyorsa işin başarıya ulaşabilmesi zordur. Çünkü İnaktif bireyler olaylar ve durumlar karşısında kıpırtısız ve kaderci bir tavır gösterirler. Reaktif bireyler olayları ve durumları izlerler ama inisiyatif almakta başlangıçtan itibaren istekli değillerdir. Proaktif insanlar ise olay ya da durumlar ortaya çıkmadan önce ve çıktıktan sonra inisiyatif alıp gereğini yerine getirirler.
İşletmeleri gelişime ve ilerlemeye sevk edenler proaktif çalışanlardır. Yetkinlikleri ne olursa olsun çalışanlarınız proaktif değilse hedeflere ulaşmakta çok zorlanırsınız.
Öte yandan şekil algısı ve görsel dikkatle görsel hafıza da birçok pozisyon için çok önemlidir. Bir tornacının, stilistin ya da bir pilotun şekil algısının, görsel dikkat ve hafızasının yetersiz olduğunu düşünün. Ya da muhakeme yeteneği olmayan bir yöneticiyi, sayısal kavraması zayıf olan bir finansçıyı düşünmek bile istemezsiniz. Bu sebeple genel yetenek testi sonuçlarını, mesleğin ve pozisyonun gereklilikleriyle eşleştirmek, işletmelerin testi uygulayan İK departmanlarının en çok dikkat etmeleri gereken konulardan biridir.
Genel yetenek testi kimlere uygulanmalıdır?
MOERS G-Test (Genel Yetenek Testi) öncelikle mühendisler, teknisyenler, tasarımcılar, teknik mavi yaka, gri yaka ve beyaz yaka başta olmak üzere tüm çalışanlara ve yöneticilere MOERS K-Test’le birlikte uygulanmalıdır.
Genel yetenek testleri, işe alımda diğer test ve envanterlerde de yapıldığı gibi ancak mülakat sonuçlarıyla örtüştüğü takdirde İK’cılar tarafından dikkate alınmalıdır.
Genel yetenek testlerinde neler sorulur? Örnek sorular:
MOERS Genel Yetenek Testi'nde farklı zorluk seviyelerinden ve farklı alanlardan sorular, testi çözenlere yöneltilmektedir. Testte bulunan sorulardan bir kısmını ölçümledikleri yetilerle beraber örneklememiz gerekirse;
Muhakeme: Olgular ve olaylara ilişkin ipuçlarından anlamlı sonuçlar çıkarabilme, kavramlar arasındaki bağlantıları sağlayan ilişkiyi keşfedebilme yeteneğidir. Aynı zamanda veri çözümleme ve zihinsel yapılandırma yeteneğini de ifade eden muhakeme, eldeki verilerden yola çıkarak mantıklı çıkarımlarda bulunabilmeyi, öngörme yetisini, bilgiye dayalı mantık yürütmeyi ve varsayımda bulunmayı da içermektedir. Soyut-somut kavrama, neden-sonuç ilişkisi kurabilmek ve analitik bir düşünce yapısına sahip olmak da bireylerin muhakeme yeteneklerinin önemli parçalarıdır.
Muhakeme ve mantık yürütebilme yeteneklerini ölçümleyen örnek soru:
Muhakeme yeteneği ve mantık yürütebilmeyi ölçümleyen biraz daha zor bir soru örneği:
Şekil algısı: Objeler ve şekiller arasındaki biçimsel benzerlik-farklılık, ilişki-ilişkisizlik, uyum-uyumsuzlukları algılayarak formüle edebilme ve dolayısıyla da doğru tablo-grafik okuyabilme kabiliyet ve potansiyeli anlamında kullanılır.
Şekil algısı; hacim, boyut, derinlik ve mesafe algılarını da içeren bir kavramdır. Konum, orantı, desen, perspektif ve kontrast gibi şekilsel olguları ve görsel uyarıcıları zihninde canlandırarak anlamlı hale getirebilme ve tanımlarken geçen zihinsel adaptasyon süresi, şekil algısının bir başka önemli boyutunu ifade eder. Görsel dikkat ve görsel hafıza, görsel esneklik, görsel seçicilik, detayları atlamama gibi önemli faktörleri de kapsayan şekil algısı, kişilerin görsel işlemleme yeteneğini ortaya koymaktadır.
Şekil algısı ve boyutsal kavramayı ölçümleyen örnek soru:
Sayısal kavrama: Sayısal verileri doğru biçimde anlama, algılama, irdeleme, orantılama, yorumlama ve işlem ya da işlemler dâhilinde değerlendirme yeteneğidir.
Sayısal verileri bütün olarak görebilme, parçalar arasındaki ilişkiyi anlama, veri toplamanın yanı sıra bu rakamlar, işlemler ve verileri kıyaslayabilme ve de veri analizini yapabilmeyi ifade etmektedir. Test uygulanan kişinin matematikle olan ilişkisini ve problem çözme kapasitesini ortaya koyan sayısal kavrama yeteneği, hemen her iş için önem arz etmektedir.
Sayısal kavrama ve matematiğe yatkınlığı ölçümleyen örnek soru:
Sayısal kavrama ve işlem yapabilme yeteneğini ölçümleyen daha zor bir soru örneği:
Sözel kavrama: Okuduğunu ve dinlediğini somut ya da soyut veriler dâhilinde anlayabilme, yorumlayabilme, konuyla ilgili çıkarımlarda bulunabilme yeteneğidir.
Bir yazıdaki veya konuşmadaki ana fikri doğru biçimde ortaya koyabilmek ya da yazılı ve sözlü direktif-yönerge-talimatlarda geçen kelime ve cümleleri doğru anlayarak uygulayabilmek için gerekli olan; eş anlamlı ya da zıt anlamlı ifadeleri ayırt ederek sözcükleri doğru ve anlamlı bir şekilde kullanabilme becerisini de içeren sözel kavrama yeteneği; okuduğunu-dinlediğini anlama ve akıl yürütme yetkinliklerinin olduğu kadar iletişim becerisinin de önemli bir bileşenidir.
Sözel kavrama ve okuduğunu anlayabilme potansiyelini ölçümleyen soru örneği:
Genel yetenek testleri, ölçümlediği yetenek ve algılara göre değişen içerikte ve sayıda soruya yer vermekte ve bu sorulara cevap aramaktadır. Test süresinin soru-cevaplara uygun bir zamanı kapsaması ve kısıtı konulması manipülasyon gibi istenmeyen durumlara karşı bir önlem olarak düşünülmelidir. Emin olunmayan durumların mülakat sonuçlarıyla eşleştirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.
MOERS Genel Yetenek Testi, standart soruların yanı sıra hareketli sorulara da yer vermektedir. Bu husus, özellikle görsel dikkat ve görsel hafızanın değerlendirilmesi bakımından önemlidir.
MOERS ArGe Ekibi
Comments